Limonda fiyat dengesizlikleriyle gelen ihracatı kısıtlama kararı iki gün dayandı: Yasak değil destek gerek

Limon İhracatına Getirilen Geçici Kısıtlama Kaldırıldı: Sektör Temsilcileri Uyarıyor

Çukurova’nın mart ayındaki zirai don felaketi sonrasında limon fiyatlarının yükselmesi üzerine Ticaret Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı, limon ihracatına geçici bir yasak getirdi. Ancak, 8 Nisan’da başlayan yasağın sadece iki gün sonra, tepkiler üzerine kaldırıldığı açıklandı. Bakanlık, limon ihracatındaki yasağın 15 Mayıs’a kadar ertelendiğini duyurdu.

Sektör temsilcileri, ani kararların tarımsal üretime zarar verebileceğini vurgulayarak, ihracat yasağı gibi önlemler yerine yapısal desteklerin sağlanması gerektiğine dikkat çekti.

Türkiye’de tarımda planlı üretim konularında sıkıntılar yaşanırken son olarak limon üretimi gündeme geldi. Geçen yıl fiyat dalgalanmaları ile başlayan sorun, özellikle Adana’da kilogram başına 30 kuruşa kadar düşen limon fiyatlarıyla belirginleşti. Bu durum üreticilerin zarar etmesine ve bazı çiftçilerin ağaçlarını kesmesine neden olurken fiyatlarda spekülatif artışlar da yaşandı. Kış aylarında ise don nedeniyle limon fiyatları 35-40 liradan 60 liranın üzerine çıktı.

Bu durum üzerine getirilen ihracat kısıtlaması, sektörde endişe yarattı. Geçici yasak kararının geri çekilmesi sektörde bir rahatlama sağlasa da uzmanlar, üretim planlamasının ve öngörülebilirliğin sağlanması gerektiğini vurguluyor. Sektör temsilcileri, benzer müdahalelerin narenciye ihracatında belirsizlik yaratabileceğini ve uzun vadede olumsuz etkileri olabileceğine dikkat çekiyor.

Ziraat Mühendisleri Odası: Karar Üreticiye Zarar Verir

Adana Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Ahencan Tayakısı, limonlar için getirilen ihracat yasağının öncelikle zirai donun zararlarını doğruladığını ifade ederek, bu kararın iç piyasa fiyatlarını dengelemenin zor olduğunu belirtti.

Tayakısı, iktidarın plansızlığı nedeniyle yaşanan bu sorunun çözümünde üreticinin mağdur edilmek istendiğini belirterek, şunları söyledi: “Üretim plansızlığı ve öngörüsüzlüğün bedelini çiftçi ödemek zorunda kalıyor. Geçtiğimiz yıllarda dalında kalan limon ağaçları kesilirken sadece seyreden iktidar, bu yıl para kazanmayı bekleyen narenciye üreticisine zarar veriyor. İhracatı durdurma yolunu enflasyona karşı bir hamle olarak görenler, ülke tarımına zarar veriyorlar.”

Tüketici Birliği Federasyonu: Limon Fiyatları Mart Ayından Bu Yana Yüzde 47 Arttı

Limonun “Market Endeksi”ne göre mart ayına kıyasla yüzde 47 arttığını belirten Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Mehmet Bülent Deniz, tarım ürünlerindeki fiyat artışının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Deniz, devletten çiftçilere elektrik ve mazot gibi giderlerde ciddi destek sağlanması gerektiğini dile getirdi.

Related Posts

Gümüş fiyatlarında tarihi yükseliş süreci

Gümüş piyasası, 2025 yılının başından bu yana güçlü bir ivme yakalayarak yatırımcıların ve sanayi sektörünün dikkatini çekti. Salı günü itibarıyla ons başına 37.7 dolar seviyesini gören gümüş, yılın başından bu yana devam eden yükseliş trendini …

Borsa güne yatay başladı

Borsa güne yatay başladı

Türkiye’den dünyaya taşımacılık yapan dev firma konkordato ilan etti

Türkiye’den dünya pazarına ürün taşıyan ve paketleme sektörünün önde gelen firmalarından Kurtuluş Paketleme, konkordato ilan etti.

Uzun Çarşı’da Restorasyon Başladı

Hatay’da deprem sonrası tarihi Uzun Çarşı’nın restorasyonuna başlandı, esnaf prefabrik çarşıda sürecek.

Başkan zamma karşılık talimat verdi: Tanesi 20 lira oldu ama o 8 liraya satacak

Ekonomik koşulların her geçen gün ağırlaştığı günümüz Türkiye’sinde milyonlarca kişi geçim derdinde.Bir çok ilden ekmeğe zam haberleri gelirken, bu kez zammın adresi İzmir oldu. İzmir’de ekmeğe zam yapıldı ve 200 gram ekmeğin fiyatı 12,5 liradan 15 …

Türkiye’de çalışanların geleceğini tehdit eden üç büyük sorun

Türkiye’de çalışanlar, sadece düşük emekli maaşlarıyla değil, çalışma hayatı boyunca birikim yapamamak ve emekli olduklarında toplu bir ödeme alamamak gibi önemli sorunlarla karşı karşıya. SGK uzmanı Özgür Erdursun’un köşe yazısına göre, çalışanların geleceğe yönelik kaygılarının başında düşük gelir ve yetersiz birikimler yer alıyor.