Bilim insanları kırmızı etteki gizli tehlikeyi tespit etti

Kırmızı Etin Kolorektal Kanser Üzerindeki Etkisi Araştırıldı

Singapur’daki Bilim, Teknoloji ve Araştırma Ajansı (A*STAR) ile Ulusal Kanser Merkezi Singapur (NCCS) ortaklığında yapılan yeni bir araştırma, kırmızı et tüketiminin kolorektal kanser riskini artıran önemli bir mekanizmayı ortaya koydu. Araştırma, telomeraz adı verilen bir enzimin rolünü inceleyerek, kanserin ilerlemesine nasıl yol açtığını keşfetti. Bu buluş, kırmızı etin kanser gelişimindeki etkisini daha iyi anlamamıza olanak tanırken, telomerazı hedef alan yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinin yolunu açıyor.

Kolorektal Kanser ve Kırmızı Et İlişkisi

Kolorektal kanser, dünya genelinde en yaygın üçüncü kanser türü olup, Singapur’da kanserle ilişkili ölümlerin ikinci sırada yer alıyor. Genetik faktörler ve yaşam tarzı, özellikle de beslenme alışkanlıkları, bu hastalığın gelişiminde etkili oluyor. Ancak kırmızı etin kanser üzerindeki doğrudan etkisi, uzun süre belirsizdi. Yeni yapılan bu araştırma, kırmızı ette bulunan demirin telomerazı aktive ederek kanser hücrelerinin büyümesini hızlandırdığını ortaya koydu. Telomeraz, DNA kromozomlarının uçlarını uzatan bir enzimdir ve kanser hücrelerinde aşırı aktivite göstermektedir. Bu buluş, kanser riskini artıran beslenme alışkanlıkları üzerine yeni bir bakış açısı sunuyor ve tedavi stratejilerinin geliştirilmesine yardımcı olabiliyor.

Yeni Tedavi Yöntemi: SP2509 Molekülü

Çalışmanın diğer önemli bulgusu, SP2509 adlı küçük bir molekülün telomerazın yeniden aktive olmasını engelleyebilmesidir. SP2509, demirin telomeraz ile etkileşimini engelleyerek kanser hücrelerinde bu enzimin yeniden etkinleşmesini durduruyor. Laboratuvar testlerinde, SP2509 sadece telomeraz aktivitesini engellemekle kalmadı, aynı zamanda tümör büyümesini de azalttı. Bu, kolorektal kanserle mücadelede yeni bir tedavi stratejisinin önünü açıyor.

Bakanlık açıkladı! Kanser ilaçlarıyla ilgili flaş gelişme

A*STAR Moleküler ve Hücre Biyolojisi Enstitüsü (IMCB) liderliğindeki araştırma ekibi, Singapur Genel Hastanesi (SGH) ve NCCS klinik uzmanlarıyla iş birliği yaptı. Araştırma ekibi, kırmızı etin demir içeriğinin kanserin ilerlemesindeki rolünü daha iyi anlayabilmek için insan kolorektal kanser hücre hatları ve gelişmiş laboratuvar modelleri kullandı.

Gelecekteki Araştırmalar ve Tedavi Olanakları

Profesör Vinay Tergaonkar, demirin telomeraz aktivasyonu üzerindeki etkilerini anlamanın, kolorektal kanserin tedavisi için yeni yollar açabileceğini belirtti. Bu keşif, tedavi stratejilerinin iyileştirilmesi için umut verici bir temel oluşturuyor. Araştırma ekibi, özellikle yüksek demir seviyelerine sahip hastalar için daha etkili tedavi yöntemleri geliştirmeyi hedefliyor. Küçük moleküllerin, kanser tedavisini devrim niteliğinde bir şekilde dönüştürme potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Tergaonkar, bu alandaki çalışmaların dünya genelinde kanser hastaları için sonuçları iyileştirebileceğine dikkat çekiyor.

Çalışmanın Yöntemi ve Bulguları

Araştırmacılar, kolorektal kanser hastalarından alınan örnekleri inceledi. Demirin, Pirin adlı bir proteinle etkileşime girerek telomerazın yeniden aktive olmasına yol açtığı keşfedildi. SP2509 molekülü, demirin Pirin’e bağlanmasını engelleyerek telomerazın yeniden aktive olmasını durduruyor. Ayrıca, bu keşif yalnızca yeni bir tedavi yaklaşımının kapılarını açmakla kalmıyor, aynı zamanda kırmızı etin aşırı tüketiminin kolorektal kanserle nasıl ilişkilendiğine dair değerli bilgiler sunuyor.

Ellerdeki bu belirti akciğer kanserinin habercisi olabilir! Uzmanlardan önemli uyarılar

Çalışmanın bir parçası olarak, Colo-SCRIPT adlı ulusal araştırma programı, kolorektal kanserin farklı alt türleri üzerine çalışmayı ve bu alt türlere özgü tedavi yöntemleri geliştirmeyi hedefliyor. Colo-SCRIPT, çevresel, metabolik ve mikrobiyal risk faktörlerinin kanserin ilerlemesindeki rolünü araştırarak kanser oranlarını azaltmayı amaçlıyor.

Related Posts

“Dondurmayı çözdürdükten sonra tekrar dondurucuya koymayın”

“Dondurmayı çözdürdükten sonra tekrar dondurucuya koymayın”

Stresle başa çıkmanın yolu: Stresin kaynağını tespit etmek

Psikiyatri Uzmanı Dr. Kübra Orman, stresin hem fiziksel hem ruhsal sağlık üzerinde ciddi etkileri olduğunu belirterek, farkındalık, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve gerekirse profesyonel destekle stresin yönetilebileceğini vurguladı.

Hücreleri 17 yıl gençleştiren 5 sır

Katalan-Amerikalı Maria Branyas Morera, Ağustos 2024’te 117 yaşında hayata veda etti. Kadının bağırsak hücreleri diğer hücrelerinden 17 yıl daha gençti. Peki nasıl?

İlaç muhafazası için önemli uyarı: ‘Buzdolabı kapağında istifleniyor, bu çok yanlış’

İlaçlar, evde kullanılmadığı sürece buz dolabında muhafaza ediliyor. Peki bu ne kadar doğru? Uzmanlar yanıtladı.

Felçte altın saatleri kaçırmayın

Felç belirtileri başladığında ilk 4,5 saat içinde acil tedavinin çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Derya Uludüz ‘‘Bu durumda dakikalar hatta saniyeler çok kıymetli. Hastanın en hızlı şekilde bir inme merkezine yönlendirilmesi gerekir’’ uyarısında bulundu.

Uzmanı uyardı: Bulduğunuz çözümle oyalanmanız tanıyı geciktirebilir

Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Akranlarınıza göre daha çabuk yoruluyorsanız, efor sırasında nefes darlığı hissediyorsanız, tek yastıkla yatmakta zorlanıyorsanız bunun sebebini mutlaka araştırın. Bulduğunuz çözümle oyalanmanız tanıyı geciktirebilir. Bazen, bu tanının gecikmesi tedavi fırsatının büyük ölçüde kaçmasıyla da sonuçlanabilir” dedi.