Güney Amerika ülkesi Arjantin, 1 asır önce dünyanın en zengin ülkelerinden biriydi; bugün ise krizler sarmalında can çekişiyor. Ekonomi hem sol hem de merkez sağ iktidarların kontrolünde oldukça kötü yönetildi ve bunun sonucu olarak yıllık enflasyon yüzde 138 ile dünya çapında ilk üçe girdi.
Bugün beslenme, ulaşım ya da sağlık gibi temel hizmetlere erişemeyen insanların oranı yüzde 40‘a yükselmiş durumda. Ülkenin, Uluslararası Para Fonu IMF’ye 44 milyar dolar borcu var, ancak merkez bankasında bu borcu geri ödeyecek dolar rezervi yok. Yolsuzluk yaygın, kurumlara güven düşük ve seçmenler tükenmiş durumda…
YÜZDE 56 İLE KAZANDI
Krizler sarmalındaki ülke Arjantin’de yapılan devlet başkanlığı ikinci tur seçimlerini beklenmedik bir şekilde yüzde 56 ile Javier Milei kazandı. Sonucun ardından konuşan Milei, “Çöküş modelinin sonu geldi, artık geriye dönüş yok” dedi.
Bugün tüm dünya, siyasetçiden çok tabu tanımayan bir şovmeni andıran bu karakterin kim olduğunu merak ediyor. Onu daha yakından tanımak için 2019 yılında katıldığı cosplay (kostümlü gösteri) kongresinden başlamak gerekiyor…
ZELENSKİ’Yİ ANDIRIYOR
The Economist’e göre Javier, kongreye sarı, siyah bir süper kahraman kostümü ve elinde bir asa ile katılmıştı. Kendi icadı olan bu karakterin adı, “kimsenin vergi ödemediği” bir ülke olan “Liberland”in lideri General Ancap‘tı. Bu isim, serbest piyasa lehine devleti ortadan kaldırmayı amaçlayan (an)arco-(cap)italist kelimesinin kısaltmasıydı. Şovunda da söylediği gibi, karakterin misyonu, karma ve sosyalist ekonomik modeli savunanların kıçlarını tekmelemekti.
Milei, tıpkı Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelenski gibi, 5 yıl içinde, eksantrik televizyon programlarıyla tanınan bir şovmenden, Güney Amerika’nın ikinci büyük ekonomisini yönetecek olan adama dönüştü. Kısa süre önce düzenlenen bir seçim kampanyası etkinliğinde içindeki rock yıldızı ortaya çıktı ve deri ceketiyle sahnede çılgınca zıplayarak 15 bin hayranının önünde şu sözleri sarf etti:
“Ben kayıp bir dünyanın kralıyım!”
SEKS GURUSU
Bütün bu karmaşanın ortasında, kahramanımızın sıradışı yaşamına geri dönelim. Javier, bir defasında bir canlı yayında, eski kız arkadaşlarının “yaramaz inek” olarak adlandırdığı bir “seks gurusu” olmakla övündü ve ailesiyle olan karmaşık ilişkisi hakkında bilinmeyenleri gözler önüne serdi. Örneğin; babasının kendisini düzenli olarak dövdüğünü iddia etti.
46 milyonluk bir ülkede, sosyal medya hesaplarında yaklaşık 7 milyon takipçisi var. Özellikle genç erkekler, sık sık muhaliflerine karşı agresif çıkışlar içeren retorik tarzını beğeniyor. Uluslararası medya kendisini Arjantin’in Donald Trump’ı olarak adlandırıyor.
NASIL ŞÖHRET OLDU?
Milei, 2006 yılında Arjantin’deki 56 havaalanından 37’sini kontrol eden Corporación América adlı holding için çalışmaya başladı ve sonunda şirketin baş ekonomisti oldu. Corporación América’nın milyarder sahibi Eduardo Eurnekian, aynı zamanda birçok medya kanalının sahibiydi ve Milei’nin şöhret kazanmasına epey yardımcı oldu.
Milei, şöhret basamaklarını tırmanırken Buenos Aires’in merkezci belediye başkanını “solcu bir pislik” olarak adlandırdı ve sevmediği bir politikacının kafasının, samuray kılıcı ile kesilmesini önerdi. Aslen Arjantinli olan Papa’yı, “solcu bir o. çocuğu” olarak nitelendirdi. Bununla da kalmadı, küresel ısınmanın, “sosyalist bir yalan” olduğunu söyledi.
Milei, 2018 yılından itibaren televizyon ve radyo programlarında daha sık yer almaya başladı ve bu programlardan birinde, “üç ay boyunca boşalmadan yaşayabildiğini” söyleyerek, cinsel ilişki sırasında ruhsal temas sağlamayı esas alan tantrik seksi övdü ve popstar kız arkadaşıyla birlikte “Tantrik Bomba” adlı bir şarkı seslendirdi.
ÇOCUK YAŞTA BABA ŞİDDETİ
Milei’nin bu sıradışı tavrını anlamlandırabilmek için çocukluğuna kısa bir ziyaret düzenlemekte fayda var:
Buenos Aires’in zengin semtlerinden birinde konforlu bir evde büyüdü. Geçmişte otobüs şoförlüğü yapan babası, kaynağı bilinmeyen bir şekilde zenginleşmiş, bir anda bir otobüs filosu satın almış ve daha sonra bir finans şirketi ve küçük bir de emlak firması kurmuştu.
Bu yılın başında Milei’nin “El Loco” (Deli) adlı biyografisi yayınlanan yazar Juan Luis González‘e göre, Milei’nin babası oğlunu bir baş belası olarak görüyor ve ona “deli” diyordu. Arkadaşlarına Milei’yi kemerle terbiye etmekle övünüyordu.
Kitaba göre babası bir defasında, Falkland Adaları konusunda söylediği bir sözden ötürü onu vatanseverlikten yoksun olduğu için öyle bir dövmüştü ki, kendisinden üç yaş küçük olan kız kardeşi bu manzara karşısında bayılmıştı.
Annesi ise tacize ortak olmuş ve Milei’yi hastaneden arayarak, Karina’nın ölmesi halinde bunun onun suçu olacağını söylemişti.
“SEÇİLMİŞ” OLDUĞUNA İNANIYOR
Milei başkanlığa aday olma fikrini ilk ortaya attığında çoğu kişi onu ciddiye almamıştı. Haziran 2022’de düzenlenen başkanlık kampanyasının resmi lansmanında çok az sayıda hayranı vardı. Milei, bir defasında insanların vücut organlarını yasal olarak alıp satabilmelerini önermişti. Kendisine, ebeveynlerin çocuklarını satıp satamayacakları sorulduğunda, “Duruma göre değişir” cevabını verdi.
Eleştirmenler Milei’nin otoriter içgüdülere sahip olduğundan endişe ediyor. Zira Arjantin’i yönetmenin kendi kaderi olduğuna inanıyor; Tanrı’nın kendisine Arjantin’i özgürleştirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. Başka kaynaklar ise Milei’nin, doğaüstü vizyonları olduğunu iddia ettiğini söylüyor.
Mistizme duyduğu ilgi Milei’yi Yahudiliğe geçmeyi düşünmeye de sevk etmiş, hatta bunu bir hahama danışmış ve ilk yurtdışı seyahatini de İsrail’e yapmayı planlıyor. Dahası, Yahudileri Mısır’dan çıkarıp “vaat edilen topraklara” götüren Musa’nın ilham kaynağı olduğunu söylüyor ve işi bir adım öne taşıyarak kız kardeşi Karina’yı Musa’ya, kendisini de Musa’nın kardeşi ve sözcüsü Harun Peygamber’e benzetiyor.
EKONOMİK GÖRÜŞLERİ
Milei’nin ekonomiye olan ilgisi 1980’lerin sonunda Arjantin’i saran mali kriz sürecinde başladı. 1989 ve 1990 yılları arasında enflasyon yıllık ortalama yüzde 2 bin 600’ün üzerinde bir orana ulaşmıştı. Milei, annesiyle birlikte süpermarkete gittiğinde, günde birkaç kez fiyatları artıran eli tabancalı esnafları izlediğini anımsıyor.
Milei, ekonomi teorisi alanında ikinci yüksek lisansına başladığında, Arjantin ekonomisini paramparça ettiğini düşündüğü devletçi fikirlere karşı çıkmayaya başlamıştı. 2008 yılı civarlarında bir meslektaşı onunla, anarko-kapitalizmin fikir babası Murray Rothbard‘ın bir makalesini paylaşmış ve bu makale Milei’nin ekonomi alanındaki radikal görüşlerinin şekillenmesine yardımcı olmuştu.
Özel mülkiyet anarşizmi, piyasa anarşizmi veya serbest piyasa anarşizmi olarak da bilinen anarko kapitalizm; devleti ortadan kaldırıp, idareyi topyekün özel şirketlere devretmeyi amaçlıyor. Anarko-kapitalistler ise devletin varlığı sona erdirerek eğitim, sağlık, çevre koruma ve ulaşım gibi hizmetleri, bireyler arasındaki gönüllü sözleşmeler yoluyla sağlamayı hedefliyor.
GENÇLER ONU DESTEKLİYOR
Merkezi San Francisco’da bulunan araştırma ve veri şirketi Premise tarafından Eylül ayında The Economist için yapılan bir ankette, 18-25 yaş arası katılımcıların yüzde 60’ı Milei’ye olumlu ya da çok olumlu bakarken, bu oran 45 yaş üstü katılımcılarda sadece yüzde 39’da kaldı. Aynı ankette, 18-25 yaş arası erkekler arasında Milei’nin onaylanma oranı yüzde 74’e ulaşırken, aynı yaştaki kadınlarda bu oran yarıdan biraz daha azdı.
Bu durum Javier Milei’nin, “en tuhaf olanın alıcısının en fazla olduğu” günümüz dünyasında, yeni bir lider profilinin öncüsü olabileceğini akıllara getiriyor.