Ankara’daki kaza, 4 Eylül 2023’te Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde meydana geldi. Emre İrez ve Hakan Canpolat’ın içinde bulunduğu, sürücüsünün şerit ihlali yaptığı 34 BHA 072 plakalı otomobil, pikniğe giden iki ailenin bulunduğu Fatih Aykış yönetimindeki 06 HE 2939 plakalı otomobile çarptı. Kazada Fatih Aykış (30) ile yanında bulunan Mehtap Ayancık (34) ve kızı Irmak Ayancık (11), hayatını kaybetti. Yaralanan sürücünün eşi Hatice Bayrı Aykış (31) ve Mehtap Ayancık’ın eşi Alparslan Çağrı Ayancık (36) hastanede tedaviye alındı.
Kazanın ardından yapılan kontrolde sürücü olduğu iddia edilen ve 2,90 promil alkollü olduğu belirlenen Hakan Canpolat tutuklandı. Ancak daha sonra kaza öncesi güvenlik kamerası görüntüleri doğrultusunda, sürücünün araçta bulunan ve 2,19 promil alkollü olduğu belirlenen Emre İrez olduğu ileri sürüldü.
SÜRÜCÜNÜN CEZALANDIRILMASI İSTENDİ
Canpolat, 1 ay sonra tahliye edilirken, Emre İrez tutuklandı. Emre İrez de kaza ile ilgili hiçbir şey hatırlamadığını ancak aracı kullanmadığını iddia etti. Emre İrez de 3 ay sonra tahliye edildi. Kızılcahamam Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonunda, Canpolat ve İrez hakkında iddianame hazırlanarak, ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçundan dava açıldı. İddianamede, yargılama sonucunda sürücünün tespit edilmesinin gerektiği belirtildi. Asli kusuru bulunan sürücünün yargılama sonucunda cezalandırılması talep edildi.
SANIKLAR BİRBİRİNİ SUÇLADI
Ankara Batı 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 6’ncı duruşmaya tutuksuz sanıklar Hakan Canpolat, Emre İrez, kazada ölenlerin yakınları ve taraf avukatları katıldı. Sanık Hakan Canpolat, “Şoför değildim. Sağ yolcu koltuğundaydım. Emre tarafıma iftira atmaktadır. Beraatime karar verilmesini talep ederim” dedi.
Sanık Emre İrez de suçlamaları kabul etmeyerek, “Hakan’ın hiçbir yaralanması yoktur. Hastane raporlarında da mevcuttur. Hava yastığından dolayı yüzünde ezilme vardır. Benim kaburgam da arka tarafımdan kırıldı. Kafamın sağ tarafına 12 dikiş atıldı. Aracı da kendisine vermedim. Aracı kendisi zorla aldı. Vermek istemeyince bana küfürler etti. Hamamdan çıkınca direksiyona geçti. Kendisi ile sohbet halindeydim. Ayıldığını düşündüm. Aracı hiçbir şekilde elinden alamadım. Beraatimi talep ederim” diye konuştu.
TALİ KUSURLU SAYILDI
Avukat beyanlarının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Hakan Canbolat’ın yüksek miktarda alkollü olmasına rağmen aracı kullanıp kazaya neden olarak, ‘Taksirle 3 kişinin ölümü ile birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçunu işlediği gerekçesiyle 16 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Hükümle birlikte sanık tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sanık Emre İrez’e ise kendi zilyetliğindeki şirket aracının kontrolünü alkollü haldeki diğer sanığa vermesi nedeniyle tali kusurlu olarak değerlendirildi ve aynı suçtan 8 yıl hapis cezası verdi.
‘1,5 YIL BOYUNCA SÜRÜCÜ BİR TÜRLÜ TESPİT EDİLEMEDİ’
Şikayetçi ailelerin avukatı Selim Ünal, 6’ncı duruşmanın sonunda sürücünün tespit edildiğini söyleyerek, “Sanıkların ceza almasının temel sebebi, alkollü ve bilinçli bir şekilde kazaya sebebiyet vermeleriydi. Bu nedenle, bilinçli taksir suçundan sürücüye 16 yıl, aracın zilyetliğinin kendisinde olması nedeniyle yolcuya da 8 yıl hapis cezası verildi. Yaklaşık 1,5 yıl boyunca sürücü bir türlü tespit edilemedi. Çünkü yolcu konumundaki kişi suçu sürücüye, sürücü ise yolcuya atıyordu. Swap izlerinde birinin kan izi sürücü koltuğunda, diğerinin yolcu koltuğunda tespit edildi. Bu nedenle süreç uzadı ve sürücünün kimliği netleşmedi. Ancak sonunda savcılık mütalaasını vererek sürücüyü tespit etti ve mahkeme, 16 yıl hapis cezasına hükmetti” dedi.
(DEMİRÖREN HABER AJANSI)
