Almanya’da parti kapatma tartışmaları büyüyor

Almanya’da Yapılan Anket, AfD Partisine Yönelik Yasaklama Girişimlerine Mesafeli Yaklaşılıyor

Almanya’da gerçekleştirilen kapsamlı bir anket çalışması, kamuoyunun önemli bir kısmının aşırı sağcı söylemleriyle dikkat çeken Almanya için Alternatif (AfD) partisine yönelik yasaklama girişimlerine mesafeli yaklaştığını ortaya koydu. Allensbach Kamuoyu Araştırma Enstitüsü tarafından 4-16 Temmuz tarihleri arasında yapılan çalışmada 1054 kişiyle görüşüldü. Araştırma, Frankfurter Allgemeine Zeitung’un talebi üzerine gerçekleştirildi.

Sonuçlara göre, Alman halkının yüzde 52’si AfD’nin yasaklanmasına karşı çıkıyor. Parti yasağını destekleyenlerin oranı yüzde 27 olarak belirlendi. Özellikle Doğu Almanya’daki katılımcıların yüzde 66’sı yasaklamaya karşı çıkarken, Batı Almanya’da bu oran yüzde 48 olarak görüldü.

“TANIDIĞIMIZ AfD’LİLER ÖYLE DEĞİL”

Ankete katılanların yasağa karşı çıkmalarının temel nedenleri arasında, çevrelerinde AfD’ye oy veren kişileri tanımaları ve bu kişileri radikal olmayan, sıradan bireyler olarak görmeleri yer alıyor. Batı Almanya’daki katılımcıların yüzde 67’si, Doğu’dakilerin ise yüzde 88’i yakın çevresinde AfD destekçisi olduğunu belirtti. Ancak dikkat çekici bir çelişki ortaya çıkıyor: Toplum genelinde katılımcıların yüzde 54’ü AfD’yi aşırı sağcı olarak tanımlarken, tanıdıkları AfD’liler hakkında bu kanaate sahip olanların oranı yalnızca yüzde 5.

Bu durum, parti ile destekçileri arasındaki algı farkını da gözler önüne seriyor. Parti birçok kişi için radikal görünürken, destekçileri günlük hayatta daha ılımlı bir profil sergiliyor.

SİYASİ REKABET Mİ, HUKUKİ SINIR MI?

Katılımcılar arasında dikkat çeken bir başka görüş ise, AfD’ye yönelik yasak çağrılarının sadece hukuki bir mesele olmadığı yönünde. Bazı kişiler, yasağı savunan partilerin, güçlenen siyasi bir rakibi ortadan kaldırmak amacıyla bu süreci desteklediğini düşünüyor. Ayrıca çoğunluk, yasağın etkili bir çözüm olacağına inanmıyor. Görüşülenlerin yüzde 54’ü, AfD kapatılsa bile benzer çizgide yeni bir partinin hızla ortaya çıkacağına inanıyor.

Almanya’daki mevcut siyasi iktidar cephesinde durum net bir uzlaşıya varmış değil. SPD, 29 Haziran’daki kongresinde oy birliğiyle AfD’ye karşı bir yasak sürecinin başlatılması çağrısında bulundu ve bu amaçla federal ve eyalet düzeyinde ortak bir çalışma grubu oluşturulmasını talep etti. Ancak muhafazakâr Hristiyan Demokratlar (CDU/CSU), yüksek anayasal engelleri gerekçe göstererek meseleyi hukuki değil, siyasi mücadele alanında sürdürmekten yana bir tavır alıyor.

Almanya Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı, Mayıs ayında AfD’yi “kesin olarak aşırı sağcı” olarak sınıflandırmıştı. Ancak parti bu karara karşı çıktı ve süreç sonuçlanana kadar istihbarat servisi partiyi yalnızca “şüpheli aşırı sağcı oluşum” olarak takip ediyor.

Related Posts

FETÖ’ye Finansman Sağlayan Kadın Tutuklandı

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde FETÖ’ye finansman sağladığı gerekçesiyle bir kadın tutuklandı.

3’lü Suriye görüşmesi sona erdi

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ve Suriyeli mevkidaşı Esad Hasan Şeybani ile ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Suriye’deki durumu ve sabah erken saatlerde Süveyda ili çevresinde sağlanan ateşkesi …

Marcus Aurelius’un heykeli Türkiye’de

65 yıl sonra Türkiye’ye iade edilen Marcus Aurelius heykeli, Boubon Antik Kenti’nden ABD’ye uzanan tarihi kaçakçılık sürecinin ardından bilim, hukuk ve diplomasinin ortak zaferiyle yeniden ait olduğu topraklara döndü.

Bakan Kurum: “300 bininci konutumuzun anahtarını Malatya’da teslim edeceğiz”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Malatya kent merkezinde yapımı süren Bakırcılar Çarşısı’nı ziyaret ederek çalışmaları yerinde inceledi.

Yunusemre’de Genç Kadın Ölü Bulundu

17 yaşındaki Afgan kadın H.A., evinde hareketsiz bulundu. Polis, kocasını arıyor.

Brezilya’dan ABD’ye Bolsonaro yanıtı: ‘Keyfi ve tamamen asılsız’

Brezilya Cumhurbaşkanı Luiz Inacio Lula da Silva, eski Brezilya cumhurbaşkanı Bolsonaro’ya açılan davada vazife alan yargı mensuplarının vizelerinin ABD yönetimi tarafından iptal edilmesini “keyfi ve tamamen asılsız” olarak niteledi.