Almanya neden Ulusal Güvenlik Konseyi kuruyor?

Rosalia Romaniec

Almanya’da hükûmet, ABD ve İngiltere’deki örneklerine benzer bir “Ulusal Güvenlik Konseyi” kurmayı planlıyor. İç ve dış tehditler ile siber ve ekonomik güvenlik konularında çalışmalar yürütecek olan konseyin halihazırda silah ihracatı gibi konulara karar verilen mevcut Federal Güvenlik Konseyi ile Güvenlik Kabinesi’nin yerini alması öngörülüyor.

Dünya genelinde yaklaşık 60 ülkede Ulusal Güvenlik Konseyi benzeri yapılar bulunuyor. Ancak ABD veya Fransa’nın aksine Almanya’da güvenlik konularında tamamen tek elden yönetim planlanmıyor. Yine de konseyin amacı, kriz anlarında federal hükümetin daha hızlı ve etkin hareket etmesini sağlamak.

Hristiyan Birlik (CDU/CSU) – Sosyal Demokrat (SPD) koalisyonunun Ulusal Güvenlik Konseyi konusunda uzlaşması, onlarca yıllık tartışmayı da sona erdirdi. Almanya, geçmişte genellikle liderlik rolünü üstlenmediği için yavaş karar alma süreçleriyle idare edebiliyordu. Ancak son yıllarda koalisyon içi siyasi çekişmeler, güvenlik konularındaki karar süreçlerini tıkadı.

Berlin’deki Küresel Kamu Politikası Enstitüsü’nden (GPPi) Philipp Rotmann, “Berlin hükümeti çoğu zaman karar bile veremediği için Almanya, Avrupa’daki önemli konularda sık sık çekimser kaldı” tespitini yapıyor. Bu durumun Avrupa’daki ortaklarda hayal kırıklığına neden olduğunu belirten Rotmann, Almanya’nın çıkarlarını koruyabilmesi için daha hızlı ve kararlı hareket etmesi gerektiğini vurguluyor.

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla bu ihtiyaç daha da belirginleşti. Matlé, “Bundan önceki koalisyon hükümeti bir Ulusal Güvenlik Stratejisi hazırlamıştı. Ancak bu strateji tamamlanarak bir UGK kurulmadı” hatırlatmasını yapıyor. Şimdi Merz hükümeti bu adımı atmak istiyor. Planlara göre kurul, yaz tatili sonrası (ağustos sonunda) yapılacak ilk kabine toplantısında resmen onaylanacak ve muhtemelen ekim ayında faaliyete geçecek.

Konsey hangi görevleri üstlenecek?

Ulusal Güvenlik Konseyi’nin ana görevi, güvenlik alanındaki tüm bilgi ve analizleri tek bir merkezde toplamak, koordine etmek ve bu temelde hızlı kararlar almak olacak.

Konsey düzenli olarak toplanacak ve “stratejik öngörü ve planlama” görevini üstlenecek. Ayrıca düşünce kuruluşlarının katkısı alınacak, müttefik ülkelerin ulusal güvenlik konseyleriyle sürekli temas kurulacak.

Önemli görevlerden biri de kriz senaryoları ve tatbikatlar hazırlamak. Uçak kaçırma veya terör saldırısı gibi durumlar için kriz simülasyonları yapılacak. Matlé, “Amaç sadece olaylara tepki vermek değil, aynı zamanda proaktif olarak yeni politikalar geliştirmek” diyor.

Başbakanın başkanlık edeceği konseyin daimî üyeleri arasında istihbarat koordinasyonundan sorumlu Başbakanlık Müsteşarı ile sekiz bakanlık yer alacak: Dışişleri, İçişleri, Savunma, Maliye, Ekonomi, Adalet, Kalkınma ve Dijital İşler. Duruma göre diğer bakanlar, eyalet temsilcileri, NATO ve AB yetkilileri, güvenlik kurumları, akademi ve özel sektörden temsilciler de toplantılara davet edilebilecek.

Çalışmalar, Başbakanlık bünyesindeki üç ana analiz birimi tarafından yürütülecek: Entegre Durum Tespiti, Stratejik Öngörü ve Genel Sekreterlik.

Neler değişecek?

Ulusal Güvenlik Konseyi’nin kurulmasıyla iki mevcut yapı kaldırılacak: Silah ihracatına onay veren Federal Güvenlik Konseyi ve Güvenlik Kabinesi. Yeni kurul bu görevleri devralacak. DW’nin ulaştığı hazırlık belgesine göre UGK, “tüm yetkinlik ve bilgiyi bir araya getirerek” çalışacak ve “360 derecelik bakış açısıyla” karar alacak.

Bu, Almanya için bir ilk olacak. Muhtemelen bazı bakanlıklar bir miktar özerklik ya da yetki kaybedecek. Ancak Rotmann’a göre, bakanlıkların sürece erken katılarak önerilerini sunmaları da mümkün olacak.

Matlé ise “Tüm bilgiler önceden toplanıp müşterek bir durum tespiti yapılırsa, kararlar daha verimli olur,” görüşünü savunuyor. Ancak aşırı beklentilere karşı uyarıyor: “Bu, önemli bir ilk adım ama pratikte nasıl işleyeceğini göreceğiz. Bakanlıklar arası senaryolar geliştirip kararlar alınabilecek mi, yoksa her şey kâğıt üzerinde mi kalacak?”

Ulusal Güvenlik Konseyi’nin toplantıları kamuoyuna kapalı olarak yapılacak; ancak alınan kararlar toplantı akabinde kamuoyuna açıklanacak. Rotmann, “Demokrasilerde bu kararların anlamını halka anlatmak önemli” diyor ve ekliyor:

“Ayrıca diğer siyasi partilerin de mutlaka sürece erken dahil edilmesi gerekiyor. Aksi hâlde, konseyde neler olup bittiğine dair komplo teorilerinin önünü almak mümkün olmayabilir.”

Related Posts

Trump-Putin görüşmesine Erdoğan yorumu: ‘Memnuniyetle karşılıyoruz’

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Alaska’da gerçekleşen Trump-Putin zirvesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Alaska Zirvesi’ni memnuniyetle karşılıyor, bu yeni sürecin Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin de katılımıyla kalıcı barışın temelini atmasını diliyoruz” dedi.

Dün maç bugün idman: Galatasaray ara vermeden başladı

Galatasaray, Kayserispor maçı hazırlıklarına ara vermeden başladı.

Deprem Acısıyla Yaşayan Baba

Marmara Depremi’nde eşini ve 3 çocuğunu kaybeden Alaattin Elma, 26 yıl sonra acısını anlatıyor.

AKP’ye katılmıştı: Özlem Çerçioğlu hakkında Adalet Bakanı’na ‘gizli dosya’ sunulmuş

CHP’den AKP’ye geçen Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu hakkında 2025 yılının başında Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a dosya sunulduğu ortaya çıktı. Dosyada Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik açılan, bazılarında Çerçioğlu’nun isminin de olduğu 20 dava ve soruşturmaya yer verildi.

Başiskele’de Yaz Spor Okulları’na Yoğun İlgi

Başiskele’de 3 bin 700 çocuğun katıldığı 5. Yaz Spor Okulları, 9 branşta ücretsiz eğitim olanağı sunarak yaz tatilini değerlendirmelerini sağlıyor. Eğitimler, gençlerin spor alanında yeteneklerini geliştirmeyi hedefliyor.

Çanakkale’de 3,5 büyüklüğünde deprem

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde 3,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi.