CHP Genel Başkanı Özgür Özel, binlerce emekli 7 bin 500 lira emekli maaşı aldığını hatırlatıp, “Emeklilerin hepsi ne CHP’lidir ne İYİ Partilidir ne de bir siyasi görüştendir. Emekliler her siyasi partiden olabilir ama hepimizin minnet borçlu olduğu, bu ülke bu noktalara gelene kadar çalışmış, alın teri akıtmış, göz nuru dökmüş, evlatlar yetiştirmiş, hepimize emanet büyüklerimizdir” dedi.
Özgür Özel, bir dizi ziyaret, toplu açılış ve temel atma töreni için memleketi Manisa’ya geldi. Özel, ilk olarak Turgutlu ilçesinde muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile kahvaltıda bir araya geldi. Belediyecilik hizmetinin bir parti hizmeti olmadığını belirten Özel, şöyle konuştu:
“Türkiye, hangi görüşten olursa olsun büyük bir ekonomik krizin altında ezilen milyonların yaşadığı bir ülke. Bugün esnaf zor durumda, çiftçi zor durumda, çalışanlar zor durumda; çok önemli miktarda emekliler ise perişan durumda. Enflasyon rakamlarına göre, güya geçen yılın enflasyonu telafi ediliyor. Ama bu yıl o maaş hızla erimeye başlıyor. İnsanlar güçlük yaşıyor. Enflasyon rakamları gerçek açıklansa, hiç olmazsa geçen yıldaki enflasyon telafi edilmiş olur. Paranın satın alma gücü, 1 Ocak’ta, geçen yılın seviyesine gelir, şimdiki erimeyi konuşuruz. Ama TÜİK, geçen sene enflasyonu, kendi resmi rakamlarına göre yüzde 72 olarak açıkladı. Hepimiz biliyoruz ki gerçek enflasyon. 1 yıl önce 100 liralık bir mal 200, 220, 230 lira oldu. 8 ile yüzde 170 arasında, çeşitli ürünler için değiştiğini biliyoruz. Uç olarak, fiyatı bire üç, bire dört olarak katlanan örnekler de var ama yüzde 120’nin altında zam alan bir şey yok.
“Yumurta yüzde 55 olmadı, yüzde 75 zamlandı”
Bu yüksek enflasyona itiraz ederken, yapılan seçimlerde 2023 yılında tek haneli enflasyon vaadinde bulunan iktidar partisi, 14-28 Mayıs tarihlerinde hem Cumhurbaşkanı adaylarında hem de iktidar partisi, milletimizin teveccühü ile iktidarını korudu. Ne diyorlardı? ‘Seçimden sonra fiyatlar düşecek.’ 2023 enflasyon hedefi, tek haneliydi. Elbette olmayacağı belliydi ama ‘Hızla fiyatların belini kıracağız’ diyorlardı. Ama bir küçük çalışma yaptık. Sadece İstanbul Ticaret Odası’nın hesabına göre, verilerine göre; gıda fiyatlarındaki artış yüzde 80,5. Oysa dünyada bu yıl gıda fiyatlarında yüzde 10 oranında düşüş yaşandı. Bu iktidar, yeniden yetki aldığı 28 Mayıs’tan şu ana kadar, daha mayıs ayına dört ay var; benzin yüzde 85 zamlandı, mazot yüzde 109 zamlandı, ekmek yüzde 60 zamlandı, makarna yüzde 91 zamlandı, yumurta yüzde 55 zamlandı. Bunu Manisa’nın Turgutlu ilçesinde, 16 muhtarımızın gözünün önünde, esnaf odası başkanlarının gözlerinin içine bakarak söylüyorum. Bu söylediğim rakamın eksiği var, itiraz eden olur, ‘Yumurta yüzde 55 olmadı, yüzde 75 zamlandı’ diyen olur, haklıdır; ama en düşük hesaplamalarla yumurta yüzde 55 zamlanmış, makarna yüzde 90 zamlanmış.
“En düşük emekli maaşının 25 bin lira olması lazım”
Bu şartlar altında binlerce emekli 7 bin 500 lira emekli maaşı alıyor. Bir emekli, 2002 yılında, bu iktidar geldiğinde; asgari ücrete göre 1’e, 1,5 emekli maaşı alıyordu. En düşük emekli maaşı, asgari ücretin yüzde 50 fazlasıydı. Yalanım varsa, eksikse, bir kişi çıksın desin ki, ‘Özgür Özel yanlış söylüyor. 2002 yılında emekli maaşı asgari ücretin yüzde 50 üzerinde değildi’ desin. Yüzde 50 üzerindeydi. Bugün asgari ücret yeterli değil, ama 17 bin lira. Bu hesaba göre, bugün emekli maaşının en düşüğünün 25 bin lira olması lazım. Ama 7 bin 500 lira. Esnafın durumu niye kötü diyen, öyle makroekonomik göstergelere falan bakmayacak. Emekliye parayı ‘yut’ diye vermiyorlar, ‘tut’ diye veriyor. Bankadan alıyor, geliyor esnafta harcıyor. Bugün Turgutlu ekonomisi bu durumdaysa, emeklinin eline 7 bin 500 lira geçtiği içindir. Asgari ücretlinin eline 14 bin lira geçtiği içindir. Turgutlu Belediye Başkanı’mıza sordum, ‘Belediyemizdeki en düşük ücret nedir.’ Dedi ki, ’24 bin 800 lira.’ Belediyemizde en az maaş 24 bin 800. Çevir yoldan sor, ‘Yetiyor mu bu para’ diye yetmez. Kira, masraflar ortada. Ama hiç olmazsa asgari ücretin yüzde 50 üzerini vererek, emekçimizi ezdirmemeye çalışıyoruz.
Oysa bu hükümet, 7 bin 500 lira vererek, emeklisini ezdirmemeyi bırakın açlığa, sefalete, başkasının eline bakmaya muhtaç etmiş durumdadır. Eskiden emekli maaşları, evlatların desteklendiği, torunların okutulduğu, karne hediyelerinin verilebildiği, düğünlere gidildiğinde altın takıldığı bir seviyeden, bugün karnını doyuramaz, hele hele evi de kiraysa karnını doyuramaz bir noktaya gelmiştir. O yüzden, buradan bütün siyasi partilere sesleniyoruz. Emeklilerin hepsi ne CHP’lidir ne İYİ Partilidir, ne de bir siyasi görüştendir. Emekliler her siyasi partiden olabilir ama hepimizin minnet borçlu olduğu, bu ülke bu noktalara gelene kadar çalışmış, alın teri akıtmış, göz nuru dökmüş, evlatlar yetiştirmiş, hepimize emanet büyüklerimizdir. Bu 7 bin 500 lirayı önümüzdeki hafta derhal, bizim önerimiz kanun teklifimiz var; en az asgari ücret seviyesine çıkarmak durumundayız, bu çağrıyı Turgutlu’dan Türkiye’ye yapıyoruz.”
“Erdoğan’ın bir dediğini iki etmiyorlar”
Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre, enflasyon yüzde 127 olduğuna dikkati çeken Özel, şöyle devam etti:
Bunların hepsi, üniversitede akademisyen, bunların hepsi fiyatları karşılaştırıyor, resmi olarak neye baktılar, geçen sene kaç para, bu sene kaç para diye enflasyonu ilan ediyorlar. Enflasyon hesabı, TÜİK’e göre yüzde 64 olarak yapılıp da çalışanların ve emeklilerin maaşları buna göre ödendiği için memur yüzde 49, emekli yüzde 37 zam aldı. Bugün maaş çeken herkes, kaç lira çekiyorsun? Diyelim ki 15 bin lira çekiyor, bil ki 4 bin 500 lirasını, yüzde 30’unu cebinden TÜİK çalmıştır. 25 bin lira maaş çekenin 7 bin 500 lirası hesap oyunları ile çalınmıştır. 30 bin lira maaşı olanın 9 bin lirası, TÜİK’in hesabı ile cebinizden alınmıştır. Eğer gerçek enflasyon hesaplansa bugünkünün yüzde 35 üzerinde bir maaş alacaktınız. O yüzden muhalefet partileri, enflasyona, TÜİK’e isyan ederken, Tayyip Erdoğan’ın üzmeyen İstatistik Kurumu, emekliyi üzüyor, çalışanı üzüyor. Tayyip Erdoğan’ın bir dediğini iki etmiyor ama esnafı perişan ediyor.
O yüzden, muhtarlarıma şunu hatırlatmak isterim. Genel seçimler, insanların siyasi tercihlerine göre oy verdikleri seçimlerdir. Genel seçimlerde bu ülkenin bütün sorunlarını çözmeye taliptik. Çok da iyi bir noktaya geldik, ama ikinci turda yüzde 1,5 gibi bir oy farkı ile iktidara gelemedik. Gelseydik, bambaşka şeyler olacaktı. Ama bugün etkin bir denetim yapma, sorunları dile getirme ve 4 yıl boyunca kim sıkıntı çekiyorsa, sıkıntısını dile getirme boynumuzun borcu.
“İktidara sarı kart göstermeye davet ediyorum”
Bu seçim, yerel seçim. Bu seçimde enflasyondan şikayeti olan, maaşından şikayeti olan ve mevcut belediyesinden şikayeti olmayan bütün Turgutluları, bu seçimde iktidara bir sarı kart göstermeye, ‘Bak seçimde oy verdik’ ama halimizden memnun değiliz’ demeye davet ediyorum. ‘İyi yönetene destek oluyoruz ve sana bir sarı kart gösteriyoruz’ demeye davet ediyorum. Bu kadar enflasyona, bu kadar zamma, bu kadar işsizliğe rağmen iktidar partisi, oylarını koruyacak olursa, emin olun kimseyi kollamayacak. Diyecek ki şartlar ne olursa olsun oy veriyorlar. Bu seçimde gösterilecek bir sarı kart; pabucun pahalı olduğunu, emekçiye, emekliye sırt dönenin, esnafı bu halde bırakanın ve bu ülkenin yoksulluk sorununu çözmemenin bir bedeli olduğunu görecek.
“Tandoğan’da Hak, hukuk, adalet’ diyeceğiz”
Ankara’da Tandoğan Meydanı’nda pazar günü saat 13.00’te Türkiye’nin dört bir yanından gelenlerle ‘Hak, hukuk, adalet’ diyeceğiz. Kim, neye sahip çıkmak istiyorsa bizimle gelsin. Ancak, Tayyip Erdoğan pazartesi günü yapacak, belediye başkanları aday açıklamasını, pazar günü bizim miting saatimize çekti. Amaç, biz miting yaparken televizyonların mitingi yayınlamak yerine onun adaylarını yayınlaması. Amacı emeklinin sesini kısmak. Amacı EYT mağdurlarının, enflasyona, hayat pahalılığına isyan edenlerin, düşük maaşlara isyan edenlerin hukuksuzluklara, haksızlıklara isyan edenlerin sesini kısmak. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, önceden ilan edilmiş bir mitingin, saatine eğer kendisi aday tanıtımı koyuyorsa bu siyaseten saygısızlıktır.”